31 Mayıs 2010 Pazartesi

grup yorum 25. yılında



uzun zamandır böylesine heyecanlandıran bir konser olmamıştı beni. grup yorum'un inönü stadyumunda 25. yılını kutlayacağı konser içimi pırpır ettiriyor. İstanbul Symphonic Project ekibiyle çıkacak Yorum sahneye. Kuruluşundan bu yana beraber olduğu sanatçılar olacak...

hep birlikte söyleyeceğiz halkların türkülerini, halaylar çekeceğiz coşkuyla.

böyle çağırmışlar bizleri:

ÇEYREK ASIRLIK SERÜVEN, İNÖNÜ STADYUMU’NDA...

Kuruldukları 1985 yılından itibaren bu topraklardan beslenip, ezilenlerin şarkısını söylediler. Yoksul halkın, itilmişlerin, yok sayılanların, baskı altında yaşayanların sesi soluğu oldular. Halkın sanatını yapmayı Pir Sultan Abdal'lardan, Ruhi Su'lardan öğrenip, onlardan öğrendiklerini dünya halklarının zenginlikleriyle birleştirdiler.

Gelenekselin en güzel yanlarını alıp yeniden biçimlendirerek, yarının ezgilerini besteledikleri 25 yıl boyunca, doğru bildikleri yoldan bir an bile ayrılmadan geldiler bugüne... Sayısız engellerle karşılaştılar, adları “yasaklı grup”a çıktı, resmisi/özeli tüm ekranlar onlara kapatıldı ama onlar tüm bunları onurla göğüslemesini bildiler. Tüm engellemelere ve sansüre rağmen albümleri yok sattı, konser salonları doldu taştı.

Bugüne kadar yayınlanmış 20 albümle, yurtiçi ve yurtdışında yüzlerce konserle, eylem alanlarında halkla, grev alanlarında işçi ve memurlarla, forumlarda öğrencilerle, yıkımlarda yoksul gecekondulularla, depremzedelerle, selzedelerle, göçük altında kalan maden işçileriyle, toprakları işgal edilen mazlum halklarla dayanışma içinde, her anı onurlu ve dolu dolu geçen 25 yılını kutlamaya hazırlanıyor şimdi Grup Yorum.

12 Haziran 2010 Cumartesi günü saat 20.00’de, Beşiktaş İnönü Stadyumu’nda tarihi bir gün yaşanacak. İstanbul'un orta yerinden, on binlerce dinleyicisi ile birlikte yükseltecek Yorumcu'lar, Sosyalizm'in gür ve coşkulu sesini. 25 yıllık serüvenlerini anlatacaklar dinleyicilerine... Büyük bir kolektivizmin ürünü olan şarkılarını, marşlarını, türkülerini söyleyecekler dinleyicileriyle birlikte hep bir ağızdan.

Ruhi Su'dan Nazım Hikmet'e, Pablo Neruda'dan Victor Jara'ya bütün usta bildiklerini, öğretmenlerini de selamlayacaklar tek tek. Onlardan öğrendikleriyle, onların yolundan yürüyüp yarına onların da düşlerini taşımanın onurunu haykıracaklar...

60 kişilik kadrosuyla şef Orhan Şallıel yönetimindeki "İstanbul Syhmphonic Project" isimli senfoni orkestrası da eşlik edecek onlara konser boyunca... Ve bugüne kadar Yorum’un albümlerine sesleriyle, şiirleriyle, üretimleriyle katılan sanatçı dostları da olacak o gün orada.

Kolkola halaylara durulacak yine, yarına dair güzel düşler, umutlar yeniden ve yeniden yeşerecek. Yorum'un ezgileri on binlerin katılımıyla çoğalacak ve boğazın serin rüzgarıyla o gün orada olamayanlara ulaşacak, hapishanelerin kör karanlık hücrelerinde direnenlerin yüreklerine güç katacak...

12 Haziran’da 25 yaşını kutlayacak, nice 25 yıllara doğru yürüyüşüne devam edecek Yorum.

Bu görkemli yürüyüşü birlikte adımlamaya çağırıyor Yorum, tüm dinleyicilerini....

26 Mayıs 2010 Çarşamba

çürük elma!

tatilden döndüğümden beri bir iyileşememe hali var bende. bugün doruklarında her şey. sinirim bozuk, ağlıyorum uyandığımdan beri...

tatilden döndükten sonra önce faranjit oldum. ama ne olmak? yutkunmayı geçtim, konuşamıyorum. Küçük dilim büyüdü abla oldu, dilimin üzerinde yatıyo kuzu gibi. hemen gidildi doktora tabi.. önce hastanede 2 penisilin, 1 serum... ilaçlar alınıp eve gelindi. 5 günlük antibiyotik tedavisinden sonra tam geçti diyordum ki pazartesi gecesi bu sefer boğazımın sağ tarafında aynı ağrı üstüne bir de dayanılmaz bir kulak ağrısı geldi. uykusuz geçirilen bir gecenin ardında sabahın 7sinde ablamların kapısına dikildim "doktora götürün beni" diyerek. kalktık gittik. faranjit duruyor üstelik orta kulak iltihabı da gelmiş, ne şen! yine eczaneye gidildi ilaçlar alındı.

ama esas bomba dün günün ilerleyen saatlerinde baş göstermeye başladı. gözde bir akıntı, hafif kızarıklık... sabah kalktığımda sağ gözümü açamadığımda anladım fena olduğunu, 10 dk su teması ile gözüm açıldı. açıldı demeyeyim, aralandı. balon gibi olmuş yaaa:/ gözümü açamıyorum şu anda. gitmicem artık doktora fln, onca antibiyotiğe vücumda hala bir yerlerde iltihap çıkması artık tıbbi müdahale olayını aşıyor. çıkaracağım o gözü yerinden o olacak.

çok sinirliyim, çok mutsuzum sevgili blog.

hööffff

23 Mayıs 2010 Pazar

kendimden geriye



önce tatil, dönüşünde ciddi bir hastalık derken ancak oturabildim bilgisayarın başına adam gibi. gece gece işe verdim kendimi. bu arada bloguma da iki satır bişi yazayım dedim.


uçak macerasını anlatmıştım. alanya'ya gittim geçtiğimiz hafta. kısa ama dinlendirici bir tatil oldu. oldum olası beş yıldızlı tatil fikrine yatkın olmayan ben yıllar sonra bir kez daha deneyimledim. ve dinlenme amaçlı yapılacak bir tatilin ne şekilde yapılacağından çok kimlerle yapılacağının önemli olduğunu gördüm. çok keyifliydi. her şey dahil kıroluğunun doruklarına çıktık. hiç durmadan içtik, denize girdik, deniz dalgalanınca havuza girdik...

pek keyifliydi kısacası...

bunlar da bizim çocuklar:)

20 Mayıs 2010 Perşembe

uçmak hadisesi

ben uçmaktan korkardım, hem de çok... 16 saatlik otobüs yolculuklarına katlanırdım bu yüzden. 2 gün için gider gelirdim onca yolu... ta ki geçen haftaya kadar. artık bunu aşmam gerektiğine karar verip alanya tatiline uçakla gitmeye karar verdim. binmeden önce inanılmaz bir gerginlik, soğuk terler fln... neyse, bir şekilde saati geldi bindim. Kalkıştan önce uçak böyle ığıl ığıl gezerken stresim bi miktar daha arttı. ama kalkış anında suratıma inanılmaz bir sırıtış yerleşti... ve kalkış süresince kendimi alıkoyamadım:) uçmak hadisesi güzelmiş hele ki bulutlu hava da daha da güzelmiş.... bu fotograflar dönüş yolculuğundan...

12 Mayıs 2010 Çarşamba

bir video... bakakalmak için...



geçen gün bir arkadaşım gönderdi bu videoyu bana... öylece bakakaldım ekrana... görüntiler, renkler... bir de müzik eklenince kilitlenmemek mümkün olmuyor.

ps: ne zaman duduk sesi duysam bir yerlerde hrant dink gelir aklıma, cenaze töreninde sessizliği yaran duduk sesi...

4 Mayıs 2010 Salı

devrim fikri sönmez





fikri sönmez, nam-ı diğer terzi fikri...

inandığımız yaşamın var olabileceğini bize gösteren, fatsa halkına bunu yaşatan belediye başkanı...

ölümünün 25inci yılında umutla anıyorum.

terzi fikri ile ilgili biraz daha bilgileneyim derseniz şuraya bir tık:)