22 Haziran 2009 Pazartesi

kabus



Aynı rüyayı kaçıncı kez gördüğümü sayamıyorum artık. değişen tek şey rüyanın içinde kısa birsüre bana eşlik eden insanlar. rüyayı ne kadar sık gördğümü düşündükçe yine görüyorum. sinirler bozuk. bir daha görmemeyi diliyorum...

değirmendere'deyim. Mercan'daki evin yerinde başka bir apartman var. 4. kattayız. Mobilyalar değişik. Tarzımız değil. Fazla asortik. Ablam, annem, babam ben varız. Akşam geç saatler. Yemek yemişiz. Balkonda oturuyoruz. Birden sahne değişiyor. Ben odamdayım, uykudan uyanıyorum bir panikle. Etrafta kimse yok. Hava karanlık. İçeriden su sesi geliyor. Anneme sesleniyorum, ses yok. Sırayla deniyorum evdekileri kimse ses vermiyor. Kalkıyorum yataktan su sesine değil annemlerin odasında gidiyorum. Kimse yok. Ablam da yok. Salona gidiyorum. İlginç bi şekilde camlar kapalı ve içerisi çok sıcak. Camı açmaya gidiyorum. Su sesi dışarıdan geliyor. Deniz bizim pencerenin altına kadar yükselmiş. Denizin üstünde onlarca balina var. Minyatür balinalar. Ölmüş hepsi. Bir tanesi camın tam altına sürükleniyor. Yaşıyor gibi. Diğerlerinden daha sağlıklı görünüyor. Gidip küveti doldurmak için suyu açıyorum. Balinayı nasıl içeri taşıyabileceğimi düşünüyorum bir yandan. Minyatür olduklarını söylemiştim balinaların ama ellerimden kayıyor. Mutfaktaki kilimi alıyorum. Suya atlıyorum, etrafımda üç tane ölü balina var. Her yanıma değiyor. kilimi balinanın etrafına sarıyorum. uçlarını pencereden içeri atıp, yukarı çıkıyorum. Yüzgeçleri kıpırdıyor o sırada. Bu arada denizden tiz sesler geliyor. Ağlamaya başlıyorum. Balinayı çekmeye çalışıyorum ama her seferinde kayıyor kilimin içinden. Belki on kez deniyorum ama olmuyor. Sesler çoğalıyor gitgide. Artık balinanın yüzgeçleri de kıpırdamıyor. Gözünden kan akmaya başlıyor. Öldüğünü anlıyorum. Tüm sesler kesiliyor bir anda. Deniz kıpkırmızı oluyor. Sıçramayla uyanıyorum...

Hiç yorum yok: