27 Temmuz 2011 Çarşamba

kayıp


aynı hafta içinde 3 tane bloga yazmamam ve merak edilmeme dair mail alınca şaşkınlıkla bu postu girmek zorunda hissettim kendimi:)

iyiyim efenim, çokça iyiyim hem de. bir haftadır tatildeyim, bir kaç gün daha buralardayım.

hepinizi öperim:)

9 Temmuz 2011 Cumartesi

kocaman kocaman konuşmak


insan başkasına tavsiye ettiği şeyleri kendisi yapamıyor çoğu zaman. ben de öyleyim. çeşitli diyaloglarda "her şey oluyor hayatta, büyük konuşma" sık sık telafuz ettiğim cümledir. ama kendim kocaman kocaman konuşmaktan alıkoyamıyorum kendimi. çoğunlukla da patlar bu söylemler. neye "asla!!!" dediysem çok ünlemli başıma gelir. bir bakıyorum ki "asla" dediğimi "seve seve??!" yapıyorum.

neyse yine öyle bir haldeyim yani. kocaman kocaman kelimelerin altındayım. kötü bir şey mi bu? görürüz bir süre sonra. iyi olması umudumuz.

gündem özeti verelim:

-havalar parçalı bulutlu, gel git yoğun
-babayla uğraşmaya devam. bugün büyük bi sıkıntıdan kurtulacağız ama umuyorum.
-kitap okuma günlerine geri döndüm. ciddi dikkat sorunu yaşadığım bugünlerde sanırım en uzun konsantrasyonu kitap okurken sağlıyorum.
-spora başladım, bakalım ne kadar sürecek:)


*fotografın konuyla alakası yok tabi:)

4 Temmuz 2011 Pazartesi

mola


bir ada çayı molasını haketmedik mi artık?

sabah ilk vapurla bir saatliğine adaya gitmek, birkaç bardak çay içip yanında üçgen peynirle simit yemek, üstüne bir de iki lafın belini kırmak tüm dertlerin ortasında "en kötü günümüz böyle olsun" dedirtiyor insana.

en kötü günümüz böyle olsun!