25 Aralık 2009 Cuma

Sarılıp uyumalık bir masal... Ama fasülyeden..

Her şey bir enginarla başladı. Aşağıda okuyacağınız yazı hikaye içerisinde masal özelliği taşımaktadır. Mutluluk vermiştir bana, yüzümde kocaman bir gülümseme bırakmıştır. Pek güzel olmuştur. Devamı da gelsin bence:) Hikayenin kahramanları enginar ile masalcı olsun:)

Gecenin 3’ünde uykusu gelmeyen enginar suratlı kızın artık uyuması gerektiğini idrak etmesiyle başlamış hikaye.
Enginar: güzel bişi anlat bence, uykum gelsin
Masalcı: hmm
Enginar: güzel bişi düşünüp kabussuz uyuyayım
Masalcı: masal anlatasım geldi şimdi, böyle bulutlu, fasulyeli..

Veee masalcı başlamış anlatmaya…
Dev fasulye bulutlara uzanıyor filan.. Böyle olsa mesela.

işte prenses filan vardır kesin yukarıda, biraz yalnızdır o , canı sıkılmaktadır. Aslında kalabalıktır oralar. Eğlencelidir filan ama nedense enginar suratlı misali yüzü yerdedir hep, üzülür bazen.
ne bileyim.. düşüncelidir. sanki birini bekler. güzel düşler kurar,incitmez kimseyi...

bi gün ... fasulyeyi de birisi fark eder ki hikayedeki o fasulye agacı işe yarasın. komşu rüstem emmilerin bahcesinden karpuz çalan genç koşarken birden bu devasa şeyi fark eder, çok da düşünecek zamanı olmadığından tırmanmaya baslar.

and then..

öyle hızlı hızlı tırmanmıştır ki bir de bakmış bulutların üstünde, yumuşacık bulutların üstünde kurulmuş görkemli koccaman bir şato. bahçesinde güzel kuşların öttüğü, aqua parklarında çocuklarn kaydığı... tabi giriş de ücretsiz.. (masal bu ya ücretsiz olacak tabi..)
işte biraz çekingen tavırlarla bahçeden içeri girer, bi de ne görsün; cahit sıtkı tarancı

Enginar: en bi güzzel prenses:)

Masalcı: işte sonra gözlerini ovalar saçmaladıgını fark eder.. tabii ki de prensestir

Enginar: güzel olmasın prenses

Masalcı: güzel güzel, cici mi cici, prenses işte, canısı:) işte görünce dünyası değişir birden gencimizin, birden bulutların üzerinde olmak deyimi neymiş farkına varır.. "demek böyleymiş ha?" der.
prensesimiz de yıllar yılı beklediği delikanlının gözünün ortasına bi tane yumruk ataraktan "nerdesin gerizekalııaaa ağac oldm beklemekten" der.. azcık tiikidir
sonra işte Enginar kızımız saçmalayan gence kötü kötü bakar.

Enginar: tiki olmasındı prenses, çikin olsun tiki olmasın

Masalcı: çirkindi prenses, tiki de değildi bildiğin gothicti

Enginar: üfff öle de olmaz, çikin ama sevimli olsun

Masalcı: pekiydi..çikin ama sevimli mi sevimli idi, gıdısından bal damlıyodu,canımdı benimdi,bi kere öptürseydi ya, keşkeydi

Enginar: prenses sevmişti bence genci

Masalcı: Genç de inanmıştı aşk denilen şeye.. içindeki kıpırtıların büyüklüğünden tedirgin olmuştu.. acaba içinde hırsız mı vardı ki? evet evet kalbini çalmıştı birisi
tanrım.. artık seviyolardı

Enginar: en güzel bişimişti

Masalcı: evetdi.. aman allahımdı, muhafızlar genci farketmişti, ama masalda muhafızlara yer yoktu, gugli gugli gugli go away! idi, ne güzeldi, canımdı, bitanemdi, oha filan idi
çağrışımdı işte o da

sonra bi meyve yeseler güzel olmazdı. çıktılar incir ağacına yediler hamını mamını, düşünce de gördüler ebelerinin ... herekesini, töbe töbeydi

Enginar: töbe allaam

Masalcı: çılgın bi masaldı bu

Enginar: insinler ordan

Masalcı: indiler ordan.. zaten dolmuşcunun tipi bozuktu, bi cafeye girmek istediler, buddha bar olabilir idi, güzel müzikler çalıyodu hiç de fena değildi hani
olaylar kendiliğinden gelişiyo idi, ilk buse gelmişti bile.. kek çoktan yenmişti.

olamazdı, prensesin amcoolu değildi o.. tatsızlık cıkmasa iyiydi, yok canımdı
bazılarımız çok gaddar idi

Enginar: amcoolu nerden çıktı, yok amcoolu

Masalcı: yok canımdı benzetmiş işte, çok mutlulardı, aman allahımdı ne güzeldi, işte hyat denilen şey bu olmalıydı. Bu kısım değişik yerlere temas ettiğinden ötürü yayın kesiliyor idi
reklama geçmeliydiler

Enginar: yetmişti bu mutluluk hali bünyeye

Masalcı: o zaman eve bıraksındı belki de

Enginar: kahve içmez miydi?

Masalcı: içtiydiler, white chocolate mocha with caramel idi

reklamlar

ee kolay değil idi, ne bileyimdi

Hiç yorum yok: