Her şey bir enginarla başladı. Aşağıda okuyacağınız yazı hikaye içerisinde masal özelliği taşımaktadır. Mutluluk vermiştir bana, yüzümde kocaman bir gülümseme bırakmıştır. Pek güzel olmuştur. Devamı da gelsin bence:) Hikayenin kahramanları enginar ile masalcı olsun:)
Gecenin 3’ünde uykusu gelmeyen enginar suratlı kızın artık uyuması gerektiğini idrak etmesiyle başlamış hikaye.
Enginar: güzel bişi anlat bence, uykum gelsin
Masalcı: hmm
Enginar: güzel bişi düşünüp kabussuz uyuyayım
Masalcı: masal anlatasım geldi şimdi, böyle bulutlu, fasulyeli..
Veee masalcı başlamış anlatmaya…
Dev fasulye bulutlara uzanıyor filan.. Böyle olsa mesela.
işte prenses filan vardır kesin yukarıda, biraz yalnızdır o , canı sıkılmaktadır. Aslında kalabalıktır oralar. Eğlencelidir filan ama nedense enginar suratlı misali yüzü yerdedir hep, üzülür bazen.
ne bileyim.. düşüncelidir. sanki birini bekler. güzel düşler kurar,incitmez kimseyi...
bi gün ... fasulyeyi de birisi fark eder ki hikayedeki o fasulye agacı işe yarasın. komşu rüstem emmilerin bahcesinden karpuz çalan genç koşarken birden bu devasa şeyi fark eder, çok da düşünecek zamanı olmadığından tırmanmaya baslar.
and then..
öyle hızlı hızlı tırmanmıştır ki bir de bakmış bulutların üstünde, yumuşacık bulutların üstünde kurulmuş görkemli koccaman bir şato. bahçesinde güzel kuşların öttüğü, aqua parklarında çocuklarn kaydığı... tabi giriş de ücretsiz.. (masal bu ya ücretsiz olacak tabi..)
işte biraz çekingen tavırlarla bahçeden içeri girer, bi de ne görsün; cahit sıtkı tarancı
Enginar: en bi güzzel prenses:)
Masalcı: işte sonra gözlerini ovalar saçmaladıgını fark eder.. tabii ki de prensestir
Enginar: güzel olmasın prenses
Masalcı: güzel güzel, cici mi cici, prenses işte, canısı:) işte görünce dünyası değişir birden gencimizin, birden bulutların üzerinde olmak deyimi neymiş farkına varır.. "demek böyleymiş ha?" der.
prensesimiz de yıllar yılı beklediği delikanlının gözünün ortasına bi tane yumruk ataraktan "nerdesin gerizekalııaaa ağac oldm beklemekten" der.. azcık tiikidir
sonra işte Enginar kızımız saçmalayan gence kötü kötü bakar.
Enginar: tiki olmasındı prenses, çikin olsun tiki olmasın
Masalcı: çirkindi prenses, tiki de değildi bildiğin gothicti
Enginar: üfff öle de olmaz, çikin ama sevimli olsun
Masalcı: pekiydi..çikin ama sevimli mi sevimli idi, gıdısından bal damlıyodu,canımdı benimdi,bi kere öptürseydi ya, keşkeydi
Enginar: prenses sevmişti bence genci
Masalcı: Genç de inanmıştı aşk denilen şeye.. içindeki kıpırtıların büyüklüğünden tedirgin olmuştu.. acaba içinde hırsız mı vardı ki? evet evet kalbini çalmıştı birisi
tanrım.. artık seviyolardı
Enginar: en güzel bişimişti
Masalcı: evetdi.. aman allahımdı, muhafızlar genci farketmişti, ama masalda muhafızlara yer yoktu, gugli gugli gugli go away! idi, ne güzeldi, canımdı, bitanemdi, oha filan idi
çağrışımdı işte o da
sonra bi meyve yeseler güzel olmazdı. çıktılar incir ağacına yediler hamını mamını, düşünce de gördüler ebelerinin ... herekesini, töbe töbeydi
Enginar: töbe allaam
Masalcı: çılgın bi masaldı bu
Enginar: insinler ordan
Masalcı: indiler ordan.. zaten dolmuşcunun tipi bozuktu, bi cafeye girmek istediler, buddha bar olabilir idi, güzel müzikler çalıyodu hiç de fena değildi hani
olaylar kendiliğinden gelişiyo idi, ilk buse gelmişti bile.. kek çoktan yenmişti.
olamazdı, prensesin amcoolu değildi o.. tatsızlık cıkmasa iyiydi, yok canımdı
bazılarımız çok gaddar idi
Enginar: amcoolu nerden çıktı, yok amcoolu
Masalcı: yok canımdı benzetmiş işte, çok mutlulardı, aman allahımdı ne güzeldi, işte hyat denilen şey bu olmalıydı. Bu kısım değişik yerlere temas ettiğinden ötürü yayın kesiliyor idi
reklama geçmeliydiler
Enginar: yetmişti bu mutluluk hali bünyeye
Masalcı: o zaman eve bıraksındı belki de
Enginar: kahve içmez miydi?
Masalcı: içtiydiler, white chocolate mocha with caramel idi
reklamlar
ee kolay değil idi, ne bileyimdi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder