1 Mart 2012 Perşembe

Körlük


Uzun süre elimde süründürsem de Jose Saramago'nun Körlük adlı romanını okuyordum bir süredir. Bir arkadaşımın sık sık övgüyle bahsettiği ısrarla tavsiye ettiği bir yazardı Saramago. Kitabı aldığımda da güzel bir başlangıç yaptığımı söyledi. Kitap Can Yayınları'ndan çıkmış. 

Okumaya başladığımda Saramago'nun noktalama işareti kıtı bi insan olmasının okumayı zorlaştıracağını düşündüm ama pek öyle olmadı. Evet Saramago noktalama işaretleri konusunda biraz cimri. Diyaloglar cümlenin içinde birden başlayıp bitiyor. 

Bunun dışında bir diğer mesele kahramanlara isim vermiyor oluşu, ki bu benim işime gelen bir özellik oldu. İsim hafızam çoook zayıf olduğundan hiç bir romanda kahramanların ismini hatırlamam. Onlar benim için esas kadın, esas adam, komşu, manavın çırağı, esas kadının annesi vb. her zaman. Saramago da kahramanları böyle adlandırmış.

Kitabı okumayanlar ve okumak isteyenleri düşünerek sürprizi bozmayalım. Ama kitabın konusu genel olarak körlük:) Birden başlayan bir salgın ile insanlar yavaş yavaş kör oluyorlar. KÖr insanların hepsini bir binaya kapatıyorlar. Fakat körlerin de bilmediği bir şey var. Aralarında kör olmayan bir kadın var. Bu koşullar altında yaşanan olaylar, hırsızlıklar, pislikler, cinayetler vb. Gerçeklerin tokat gibi yüze çarptığı sahneler var.

Şahane kurgusu ve sürükleyiciliğiyle şahane bir kitap, tavsiye ederim...

"bir gün, bu dünyada artık yararlı hiçbir şey yapamaz hale geldiğimizin farkına vardığımızda, yaşamımıza son verecek kadar cesaretli olabilmeliyiz."

Hiç yorum yok: