8 Ağustos 2010 Pazar

istanbul oyuncak müzesi




Hava her ne kadar bunaltıcı olsa da dün en sonunda dışarı çıktık. Akşamüstü güneşin etkisini biraz etkisini yitirmiş olacağını düşündük ki attık kendimizi sokaklara. Ne kadar yanıldığımızı ilk anda anladık. Küçük bir Bülent Ersoy edasıyla salladığım siyah yelpazem ve elimden düşürmediğim su şişesiyle çok havalı gözüktüğümü de söylemeden edemeyeceğim bu sıcakta:)

Neyse vurduk kendimizi yollara ver elini İstanbul Oyuncak Müzesi. Neden daha önce gelmedim diye hayıflandık. Kesinlikle çok çok başarılı. Biz eski oyuncakların şimdikilerden daha keyifli olduğuna karar verdik. Bence yolunuz düşerse mutlaka uğrayın, bakalım siz ne düşüneceksiniz?

Hiç yorum yok: