17 Kasım 2010 Çarşamba

bayram özel


merhaba sevgili blog,

bir özel yayınla daha karşındayım... koskoca 9 günlük bayram tatilinin ilk beş gününü özetleyeceğim bu post okunması ve yazılması kolay olsun diye maddeli olarak sunulacak...

* zeynep doğduğundan beri ve sanırım ablamla aynı apartmanda ikamet etmeye başladığımızdan beri bayramlarda izmit'e uğramaz olduk. ebeveynlerin buraya gelmesi kolayımıza geldi sanırım hep. neyse kısa keseyim uzun zamandan sonra bayram kahvaltısını izmit'te anne babayla ettim.

*uzun zamandan sonra koskoca 3 günü izmit'te geçirdim. aile saadeti sık sık özlenen bir şey; eve gittiğim an kanepeye uzanma isteği, yerli yersiz uyuklamalar, sürekli meyve servisi, kahveler, anne ile dedikodu, baba ile geçmişe dair sohbetler cabası.

*bu sene aile saadetine eski fotograflara bakma aktivitesini de ekleyelim dedik bir arkadaşımla. biraz can sıkıcı oldu. allahım ne kadar zayıfmışım be. hadi çekmece içi fotografları geçtim evin çeşitli yerlerindeki çerçevelerdeki resimler fena koydu. ya kilo verilip o fotograflardaki hallere yaklaşılacak (gelinecek demiyorum dikkat ederseniz) ya da yeni fotograflar konulacak o çerçevelere (ki bu da çok tercih edilir bişi değil benim açımdan..

* bayramın ilk günü ritüeli anneanneyle dedenin evinde sülale toplaşmasıdır hep. ama iki bayramdır iki uğrak yerimiz var artık dedemi bakımevine yatırdığımızdan beri. geçen sen kurban bayramında yazdığım yazıda ailenin kalabalıklığı gözüküyordu. artık tatsız geliyor bayramlar bana galiba. bakımevine gitmek filan da son derece moral bozucu. hastalıklar olmasa keşke.

*iki gündür annemle babam misafirimdi, az önce gittiler. bu bayram tek bi' şey istiyorum; sağlık...

* ve yarın sabaaaaahh ankara yolcusuyum... yapılacak aşılacak çok şey var...

*ankara şarkısı bu da

Hiç yorum yok: