Eskiden daha tesadüfi ama daha başarılı kitap seçimleri yapıyordum galiba. Uzun zaman oldu; şöyle tesadüfen bir kitabı elime alıp sonrasında bırakmayı istememe halini yaşadığım. Bir çırpıda okurdum eskiden sevdiğim kitapları, gece yatarken elime aldığım bir kitabı bitirmek için sabah kadar oturabilirdim. Şimdilerde çok yapamıyorum böyle şeyler. Ya “doğru” kitabı bulamıyorum ya da artık “o” kadar da bol vaktim yok.
Geçen hafta Perşembe günü Alper Canıgüz ismini duyana kadar bu hafta tanıtmayı planladığım kitap başkaydı. Ama Alper Canıgüz’ün ikinci romanı olan “Oğullar ve Rencide Ruhlar”ı elime aldığımda “doğru” kitabı bulduğumu ve dolayısıyla yazımın konusunun bu olduğunu anladım. Kitabı elimden bırakamadım, her boş anımda okuyup iki günde bitirdim:)
Gelelim kitaba:)
Kitap İletişim Yayınları’nın Çağdaş Türkçe Edebiyat dizisinden çıkmış. 204 sayfa. Tek bir tür içine koyamayacağım kitabı. Genel olarak ağırlık polisiye özelliklere kaysa da içerisindeki muazzam mizah öğeleri, kahramanın felsefik düşünme tarzı, az da olsa var olan fantastik öğeler kitabı türler ötesi “özgün” bir roman haline getirmiş. Bu kadar sürükleyici olmasının sebebi de bu türler ötesi tarzdır belki de.
“Beş yaş insanın en olgun çağıdır. Sonra çürüme başlar.” cümlesiyle başlayan roman, 5 yaşındaki kahraman Alper Kamu’nun dilinden anlatılıyor. Alper, çocukluğun verdiği kıvraklıkla her yere girip çıkan, hayata dair derin tespitler yapan “küçük filozof” kıvamında fırlama bir oğlan.
Küçük bir mahallede yaşanan olayların içerisinde buluyor Alper kendini birden (buluyor mu, kendisi mi dalıyor olayların içine orasını kitabı okursanız kendiniz görün:) ). Ortada bir cinayet, birden fazla şüpheli, garip ilişkiler yumağı bir de bu yumağı çözmeye çalışan Alper var. Roman göz göre göre olmasa da oğullar üzerinden ilerliyor, alttan alta oedipus kompleksi ile ilgili mesajlar görüyoruz.
Keyifle, gülümseyerek hatta zaman zaman kahkahalarla okudum ben bu kitabı. Konusu ile ilgili çok fazla bilgi veremiyorum okumak isteyenler olabilir diyerek:)
Kitabın içinden tadımlık birkaç bölümle bitiriyorum yazımı…
öperim gözlerden...
“Hayatımdaki tek iyi şey artık anaokuluna gitmek zorunda olmayışımdı. Zarardan kar. Uzun süre annem ile babama anaokulunun bana göre bir yer olmadığını anlatmaya çalışmıştım aslında. Bütün rasyonel dayanaklarıyla. Hiç bir işe yaramamıştı maalesef. İlla ki uykumda kan ter içinde tepinmek, servis minibüsü kapıya geldiğinde küçük çapta bir sinir krizi geçirmek gibi yöntemlere başvurmam gerekecekti derdimi anlamaları için. Kepazelik. İnsanı kendinden utandırıyorlardı.”
“Kendilerini hep dışarıda bıraktıklarıyla tanımlayan insanlar böyledir. Bir tür uyuşturucu, alttan alta hep var olan sessizliği işitmelerini önleyen bir tür gürültüdür. Kahkaha onlar için. Gülmek, hayatla yüzleşmekten korur onları. Diyeceğim, kafası karışık, kayıp tiplerdi işte. Açıkçası hiç umudum yoktu bunlardan. Birkaç yıl ota boka gülüp ne kadar farklı olduklarını düşünecekler, sonra da “aslında” ne kadar farklı olduklarına inanmayı sürdürerek sefil bir orta sınıf hayatına adım atacaklar”
“Gerçek acı sessizdir, bir huzurevi gibi.”
“Kadınlar istediğini alamadığında sinir olur aldığında ise pişman.”
“İnsan yüreği sarkaç gibiydi işte, istediği noktaya ulaştıktan sonra tüm hızıyla ters tarafa kaymaya başlar…”
**dün bir arkadaşıma alper canıgüz'ü överken, onu tanıdığını öğrendim. hatta "arayıp, çağırayım" dedi liseli çocuklar gibi heyecan yaptım. hamarat diva için yazmıştım bu yazıyı. şimdi tam vaktidir diyerek buraya koyuyorum.
*** bu arada oğullar ve rencide ruhlar'ın devamı geliyor. april yayınlarından, heyecanla bekliyorum:)
3 yorum:
Süper süper gerçekten geliyor mu....Ben çok seviyorum Alper Canızgüz'ü ve özellikle bu kitabını.
Yaşlanıyor muyuz eski heyecanımız tutkumuz mu yok. Sevdiğimiz kitabı bulabilmek için kitapçı gezmeler. Alır almaz eve koşup sabaha kadar okumalar. Bende de kalmadı maalesef o durumlar. Sürünüp duruyor kitaplar elimde...
Ama Alper den yeni kitap gelirse okurum bak bir gecede. :)
oğullar ve rencide ruhları bir çırpıda okumuştum ben. geçenlerde radikal kitapta ikinci kitaptan bölüm yayınladılar, onu da bir çırpıda okudum. imzalı olacak ikinci kitabım. hatta belki piyasaya çıkmadan edinirim bu sefer:)
Alper Canıgüz' ün dünyasını tanıdıktan sonra ona küçük dünyanızda yer vermemek olanaksızdır. Kitap tavsiyelerini bekliyoruz.
Yorum Gönder