sapanca etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sapanca etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Kasım 2009 Pazartesi

maddeli keyifler:)


haftasonu sapanca pek güzel, pek keyifliydi. maddeleyelim:)


-gudubet gişe kadını, cebimden 7 lira çıkaramamam, yine dakikalarla yakalanan tren...

-yol boyu uyku

-inince anne poğaça ve böreğiyle kahvaltı-sahilde yürüyüş, mısır keyfi. ayakları göle sokmamak için kendini zor tutuş. (fotograf altta)

-sapancanın ne güzel bir yer olduğuna bir kez daha ikna olunması " ah bi de zihniyet birazcık değişse" diye yakınmalar

- bir kez daha bisiklete binme konusunda ne kadar beceriksiz olduğumu anlamam, (zaten kostümümle sapanca halkının dikkatini çekmişken bir de durduramadığım bisikletimde bıdır bıdır söylenmem tuz biber oldu:))





- bisiklet macerası öncesinde bir koruda biraz fotograf:)

- eve gidiş, bahçede fotograf keyfi. soba yakma çalışmaları, zafer, küçük birer sandviç veee ilk film "garden state":)

- ilk filmden sonra makarna yapma girişimi, başarısız sonuç, hamur gibi bir makarna, makarna üzerine sos niyetine alınmış ton balıklarının ekmek arasına konulması va tokluk:) (tabi ki makarna pişirebilen insanlarız, tek sorunumuz tüpün bitmesi ve sobada makarna yapmaya çalışmamız:))

- ikinci film öncesi biraz sohbet muhabbet, "before the rain", şarap, kaşar peyniri, belki biraz da örgü:)

- sırada tarafımdan seçilen üçüncü film "the fall" (daha önce izlediğim bir filmi seçmemin sebebi, tabi ki uyuyup kalırsam birşey kaçırmış olmamak:)) nitekim ilk 20 dk da sızdım koltukta. arada uyanıp vızır vızır olaya müdahale ettiğim ve hatta horladığım doğrudur.

- burdan sonrası özet:)
uzuuun bir uyku, çay, poğaça, soba, mandalina kabukları, misafirler:) mantarlı kaşarlı gözleme, bisikletleri geriye götürme sorunsalı:)

-21.37 de trene biniş, kafam önüme düşe düşe uyumam ve geceyarısı sularında eve dönüş.

kısacası pek güzeldi, pek keyifliydi, daha sık yapılmalı:)

17 Kasım 2009 Salı

sadece fotograf

önce sapanca'da titiz'de kahvaltı. keyifle, sohbet muhabbetle.

sonra maşukiye pazarı. titiz'e kahvaltıya gittiğimizde çıkışta bu pazara gitmek adet oldu neredeyse. gidip alışverişimizi yapıp evimize dönecektik ki gelmişken anneleri de görelim diyerek karamürsel civarında (aslında ereğli'de galiba) kadir'in yeri'ne gittik. onca kahvaltının arkasına bir de et yedik:) bu arada mekan benim çocukluğumun geçtiği bir yer. deniz kenarında ağaçlar altına. kilo kilo eti koyuyorlar yanına bir de mangal yiyorsun tıka basa.

pek keyifliydi kısacası.