11 Ekim 2010 Pazartesi

haziran'da ölmek zor


Ekim ayında bu başlık biraz şaşırtıcı olabilir. Genelde Nazım'ın ölüm yıldönümünde anıyoruz bu şiiri. Bu kez Hasan Hüseyin'in tek bir şiiriyle değil bu şiirinin isim verdiği kitabıyla karşınızdayım:)

Geçtiğimiz haftalarda Beyoğlu'nda 4.sü düzenlenen sahaf festivalinden bir dolu kitap aldım yine. Hasan Hüseyin'in '83 basımlı kitabı "Haziran'da Ölmek Zor" da bunlardan biri. Kitapların arasında ilk gördüğümde ilkokul yıllarında oturduğumuz evin kütüphanesi geldi gözümün önüne. Babamın özenle sakladığı, koruyabildiği kitaplardan biri de buydu. Kapağı gözümün önünden hiç gitmemiş demek ki.

Günlerdir ara ara alıyorum elime, aşağıdakiler de kitaptan bana kalanlar...



"Haziran'da Ölmek Zor'u bana imzalatmağa gelen kimi dostlar, sevgiyle soruyorlardı:
- Haziran'da ölmek zor da, temmuzda, ağustosta, mayısta kolay mı?
Ben de şöyle diyordum onlara:
- Dilerim, onüçüncü ayda ölesiniz!
- Onüçüncü ay yok ki!
- Öyleyse çok yaşayın!"

"Kitapların adlarının bir anlamı, bir gerekçesi vardır elbette. Benim ülkemde haziran, gül-gelincik-kiraz ayıdır. Yoksunluklarla geçen kıştan sonra gelen allı-güllü haziran, gerçek bi şenlik, bir şölendir. İsterim ki hiçbir canlı acı çekmesin, ölümün yüzünü görmesin bu güzel ayda."

"bu acılar
bu ağrılar
bu yürek
neyi kimden esirgiyor bu buz gibi sokaklar
bu ağaçlar niçin böyle yapraksız
bu geceler niçin böyle insansız
bu insanlar niçin böyle yarınsız
bu niçinler niçin böyle yanıtsız?

kim bu korku
kim bu umut
ne adına
kim için?"

"ah şu benim hallerim
ah şu benim hallerim
kar yağdı da genç yaşımda başıma
uygun bir ad bulamadım şu benim hallerime
şu benim hallerime
geceler yarım olur
uyku tutmaz gözlerim
kar yağarsa güvendiğim dağlara
ben kime güveneyim"

"bana göre değil bu kent/boşuna yorulmayın
zorunlu sığınmışım bu dağlar düğümüne
denizi yok, ormanı yok, gölü yok
gül satan var
gül alan var
gülü yok
ben bıkmışım varda yokun özlemini çekmekten
anlarım kırmızıdan yeşilden turuncudan
anlarım ama
başka yanar buraların yeşili kırmızısı
bana göre değil bu kent/yorulmayın boşa"

"özlüyorum
yalan değil"

" bugün kimse gelmesin
aramasın sormasın kimseler beni
kendimden bile kaçıyorum bugün ben
hiçbir yerdeyim
dostlar da düşmanlar da anlasınlar beni"







Hiç yorum yok: